Cumhuriyet Halk Partisi Gemlik İlçe Başkanlığı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 78. yılında anma programı düzenledi.
Fotoğraflar için tıklayınız...
Milton Aile Çay Bahçesi'nde gerçekleşen programa, CHP Bursa İl Başkanı Sadi Özdemir, Bülent Ecevit dönemi bakanlarından ve Kıbrıs Harekatı'nda etkin rol oynayan Orhan Birgit'in yanı sıra partinin yöneticileri ve sivil toplum kuruluşları katıldı.
Programın açılış konuşmasını Cumhuriyet Halk Partisi Gemlik İlçe Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan yaptı. Sertaslan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi : "Kıymetli arkadaşlar, hanımefendiler, beyefendiler,sizleri en samimi duygularla selamlıyorum. Bugün 10 Kasım. Büyük önderimizin aramızdan ayrılışının üstünden 78 yıl geçti. 78 yıldır atmıyor artık bütün ömrü boyunca vatan sevgisiyle çarpan kalbi. Üzgünüz her zamanki gibi yine ve yeniden. Kanıksadık mı yoksa bir parça da olsa yanımızda olmayışını? Alıştık mı onsuz geçen bir hayata? Umudumuzu mu kestik artık toprak olan naçiz bedeninden ulusça. Yoksa çalışmadan,yorulmadan kazanmayı alışkanlık haline getiren milletlere mi dönüştük hızlıca? Nasıl vazgeçebildik onun bize gösterdiği medeniyet hedefinden böyle kolayca? Nasıl bir gaflet uykusuna daldık ta birbirimize düştük kolayca? Oysa hani yurtta sulh cihanda sulh idi ilkemiz,nasıl bir rezalet halidir ki tek bir dost ülke kalmadı etrafımızda? Dost ülkeden vazgeçtik,eş dost,akraba birbirine girdi kolayca.
"Atatürk'ten Nefret Edenlerin Ellerine Nasıl Bıraktık Bu Memleketi?"
Sevgili arkadaşlar,değerli Atatürkçüler; Nasıl oldu da bu kadar rahat bıraktık bu memleketi Atatürk’ten nefret edenlerin ellerine? Nasıl bu kadar kolayca elimizden alınmasına fırsat verdik kanla gözyaşıyla edindiklerimizi? Nasıl oldu da göremedik en korktuğumuz şeylerin çabucak başımıza gelebileceğini? Biliyorum çok eziyetler çektik her birimiz yıllarca. Biliyorum 1950 den beri her gelen gideni arattı iktidarlarında. Biliyorum 12 Eylül denilen bir felaketle karşılaştık, ezildik, öldürüldük defalarca. Biliyorum da içime sindiremiyorum yine de. Nasıl oldu da vazgeçtik gerekirse ölmekten. Nasıl oldu da sadece ucundan tutar olduk devrimlerinin. Cansiperane mücadele etmek varken korumak için idealleri nasıl oldu da aman bana dokunmasınlar diyecek duruma geldik. Acıtıyor sözlerim biliyorum. Benim de canım yanıyor emin olun. Ama bu günü anlamlandırmak ancak bu sözlerle mümkün bana göre. Tüm bu itirafı yapmadan sadece Atatürk’ün ne büyük bir insan olduğunu anlatmak yetersiz kalır bugünün Türkiye’sinde. Yıllarca süren savaşların sonunda elde ettiğimiz Cumhuriyeti de, bin bir eziyetle yapılan o büyük devrimleri de, bütün bunları yapan ulu önderimizi de emanetlerine yeteri kadar koruyamayan ben bu itirafları yapmadan, bu utancımı sizlerle paylaşmadan rahatlatamazdım vicdanımı bir parça da olsa. O medeniyet hedefini koymuşken önümüze, O çağdaş uygarlık demişken hepimize nasıl oldu da teslim olduk gericiye gericiliğe. Mazeretlerimiz çok biliyorum, saysak sabahlara kadar bitmeyecek kadar çok üstelik. Haklı mazeretlerde aslında sayabileceklerimiz, bunu da biliyorum ama dedim ya canım yanıyor, içime sindiremiyorum. Ben biraz daha mücadele etsem bir şeyleri değiştiremez miydim sorusunu sormaktan alıkoyamıyorum kendimi.
"Yalancıdan, Hırsızdan Dindar Olur mu?
İçinizden geçiyordur belki de? Atatürk’ün bütün devrimlerini karşı devrimle dönüştürme gayretindeki bu Ak Parti iktidarı dururken neden kendisini bizleri eleştiriyor bu başkan diye? Çünkü onların ne olduğu beli zaten. Amaçları da belli, hedefleri de. Bu hedefe ulaşmak için her yolu da mübah gördüklerini kendileri de itiraf etmekten kaçınmadılar geçmişte. İşlerine gelirse milliyetçi olurlar, işlerine gelirse milliyetçiliği ayaklar altına alırlar. İşlerine geldiğinde Vahdettin'i över bunlar, işlerine gelirse Atatürk’ü sever bunlar. Dün iki ayyaş deyip yerdiklerini darbe girişimiyle baç tacı yapar bunlar. Bunların her şeyi sahte. Dindarlıkları da sahte,vatan sevgileri de sahte,gülüşleri de sahte,sarılıp öpüşleri de sahte. Yalancıdan, hırsızdan dindar olur mu? Dindar insan ayakkabı kutusunda para saklar mı? Vatanını seven insan otuz bin insanımızın katiline sayın der mi, müzakereye oturur mu? Ama dedim ya bunlar bu. Nokta. Ne yapsan faydasız, ne yapsan boşa. Dün neydi ise zihniyetleri bu günde o. Ama bunlara aldanıp oy veren insanlar bizim,onların suçu yok, günahı yok.Kanmış, inanmış yıllarca bu iktidara. Onlara anlatmak boynumuzun borcu olmalı Atamızı. Onlara anlatmalıyız Atatürk’ün hangi devrimi neden yaptığını. Onlar bilmeli ve emin olmalı aydınlığa, uygarlığa, demokrasiye, onurlu yaşama, yoksulluktan kurtulmaya giden yolun Atatürk ilkeleriyle aydınlanmış olduğunu. Anlamalı ve bilmeliler bu yoldan ayrılanların sonunun geri kalmışlık,sefalet ve felaket olduğunu. Tanımalılar Atatürk’ü, bilmeliler onun ideallerini ve bu sayede kurtuluşa erileceğini. Daha önce inandıkları atalarına sarılacaktır hepsi yeniden. Ama anlatmak lazım, bunu doğru şekilde yapmak lazım. Atatürk’ün asil kan taşıdığına inandığı bu millete yaklaşımımızın bu söze uygun şekilde olması lazım. Yukardan bakmayı bırakmak lazım, bu halka ne kadar güvendiğimizi hissettirmek lazım. Biliyorum işimiz zor, mücadele çetin, şartlar eşitsiz ama yine biliyorum ki biz istersek bir kez daha karanlığı boğarız. Biz istersek karanlığın üstüne güneş gibi doğarız. Yeter ki isteyelim, yeter ki umudumuzu kaybetmeyelim, yeter ki en az namussuzlar kadar cesaretli olalım, yeter ki Atatürk’ün öğrettiklerini unutturmayalım, yeter ki muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kanda olduğunu hatırlayalım.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, bize kazandırdığı yenilikler,yaptığı devrimler için Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarımı sunuyor ve manevi huzurunda saygı ile eğiliyorum.Ruhu şad olsun."
Sadi Özdemir : "Gemlik Belediyesi'ni Geri Alalım"
Sertaslan'ın ardından söz alan İl Başkanı Sadi Özdemir, Bursa'da Atatürk’ün 78. ölüm yıldönümü törenlerinde ne AKP’lilerin, ne de MHP'lilerin katılmadığına dikkat çekerek, “Atatürk’ü yok etmek istiyorlar. Ama bunca yıl yok edemediler, edemeyecekler. AKP’nin sorunun anlıyorum ama MHP’lilerin tutumunu anlamak mümkün değil. Onların Atatürk ile ne sorunları var? Burada kadınların çok olduğunu görüyorum. Bu durum umutlarımı arattırıyor. Gemlik’te elinizden alınan belediyeyi yeniden geri almanızı bekliyorum. Gemlik’te bu potansiyel var. Bursa ilçelerinde 9 belediyeyi almamız gerekli. Genel Başkanıma yerel seçimlerde Bursa 8 belediye bizim olursa, beni görev den alın dedim. Büyük laflara gerek yok. Sandıklarda 20-30 arkadaş bulun duracaksınız. Herkesin kapısını çalıp vatandaşı ikna edeceksiniz. Her çalı şan başarılı olmayabilir, ama çalışma yanların başarısız olacakları bellidir.” dedi.
Birgit'ten Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Eleştiri
Daha sonra eski CHP Genel Sekreterlerinden ve Ecevit hükümetinin basın sözcülerinden emekli milletvekili, Kıbrıs Barış Harekatı'nda etkin rol oynayan Orhan Birgit, CHP’lilere seslendi. Birgit konuşmasında, CHP’nin her kademesinde kendine verilen görevleri yerine getirdiğini, 1970 yıllarda Ecevit hükümetinin de Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığını hatırlattı. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Birgit, Cumhurbaşkanı seçimlerin de aldığı yüzde 52 oyu halkın kafasına sürekli vurduğuna dikkat çekti. Orhan Birgit, Atatürk’ün Sevr ile dağılmış olan Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden yeni bir devlet kurduğuna dikkat çekerek, “Atatürk her adımını düşünerek atan bir kişiydi. Öğrencilik yıllarına ileride kuracağı devleti düşünüyordu. Bu dev adam Anadolu'nun kaderini değiştirdi. 1. Cumhurbaşkanı Onun elinde her türlü imkan vardı. O çalışmalarını Çankaya köşkünde yaptı. 12. Cumhurbaşkanı ise 1115 odalı saray yaptırdı mütevazi bir kişiydi. Şimdiki Cumhurbaşkanı ise ne oldum delisi olmuş durumda” dedi.
CHP’liler daha sonra şiirler okudu, zeybek oyunları oynandı, Fikri Danış Atatürk’ün sevdiği şarkıları söyledi. Gece 10 Yıl Marşı ile son buldu.
Güncelleme Tarihi: 11 Kasım 2016, 21:42