Saadet Partisi Gemlik İlçe Başkanı Ahmet Vakkas Yıldız, düzenlediği haftalık olağan basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Hain darbe girişiminin engellendiğini, iktidarın bundan sonraki atacağı adımların çok önemli olduğuna dikkat çeken Yıldız, Milletimiz bu konuda üzerine düşen görevi fazlasıyla yapmıştır. Demokrasiye, Milli İradeye ve ülkeye sahip çıkma adına canını ortaya koymuştur. Hükümet açısından, ülke yönetimi bakımından ise asıl sınav şimdi başlamaktadır. Atılacak adımlar da, en az 15 Temmuz gecesi milletimizin ortaya koyduğu basiret ve feraset kadar önemlidir. Bundan sonra hiç kimsenin darbeyi aklından bile geçiremeyeceği köklü siyasi ve kurumsal dönüşümlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Yılldız, darbe girişimi sonrası Saadet Partisi'nin 9 maddelik yol haritasını aktardı.
1- Milletimizin dirliğini, ülkemizin ise birlik ve bütünlüğünü temin edecek olan uzlaşmacı bir anayasa mutlak suretle hayata geçirilmelidir. 15 Temmuz gecesi, şer odaklarına karşı, tüm siyasi partilerimizin ve Aziz Milletimizin ortaya koyduğu birlik ve beraberlik yeni bir Anayasa ile taçlandırılmalıdır.
2- Yapılacak hukuki, siyasi ve kurumsal düzenlemelerde, ülke kaygısıyla hareket edilmelidir. Bütün yasal düzenlemelerde tek ölçüt Milli İradenin güçlendirilmesi olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, milletimiz 15 Temmuz gecesi, bir siyasi partiye, bir siyasi düşünceye, değil, topyekûn ülkeye, topyekûn milli iradeye ve topyekûn demokrasiye sahip çıkmıştır.
3- Yaşadığımız coğrafya güçlü bir orduyu zorunlu kılmaktadır. Bu süreçte cunta zihniyeti ile mücadele ederken, Balyozda, Ergenekon’da olduğu gibi bir yanlış yapılmamalı, Ordunun yıpratılması gibi tarihi bir hataya düşülmemelidir. Bunun için, Ordu içindeki darbeci hainler ile vatansever Mehmetçiğin ayrımı iyi yapılmalı, Ordumuza, “Peygamber Ocağı” hüviyeti kazandıracak köklü düzenlemelere gidilmelidir.
4- Kendi silahını, kendi tankını ve kendi uçağını üreten güçlü ve bağımsız bir savunma sanayi oluşturulmalıdır.
5- Her zaman söylediğimiz gibi bir ülkenin en büyük gücü tankı, tüfeği değil, vatanına bağlı, imanlı ve ihlâslı evlatlarıdır. Bu noktada önemli olan, askeri okulların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanıp bağlanmamasından daha çok, bu okulların müfredatının, AB kriterlerine göre değil, bu Milletin tarihine ve ruh köküne uygun hale getirilmesidir. Bu çerçevede Harp okullarına girişte İmam Hatip ve Meslek Lisesi mezunlarına konan engel mutlaka kaldırılmalıdır.
6- Bu kanlı cunta girişiminin ardındaki dış güçler asla ihmal edilmemelidir. Kukla ile uğraşırken, kuklacı unutulmamalıdır. Sicili ve geçmişi zaten karanlık olan İncirlik Üssü’nün 15 Temmuz gecesi üstlendiği rol ve ihanet ortadadır. Bu ihanet merkezi ya derhal kapatılmalı ya da tümüyle kahraman Türk subaylarının emrine verilmelidir.
7- Dış politika topyekûn yepyeni bir anlayış ile ele alınmalıdır. Çevre ülkelerle düşmanca ilişkilerin sadece teröre değil fakat aynı zamanda darbeci zihniyetlere de zemin hazırladığı net bir şekilde görülmüştür. Komşularla ilişkiler güvenlik başta olmak üzere dostluk ve işbirliği zemininde yeniden dizayn edilmelidir.
8- Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, darbe geleneği ile milli gelir arasında doğrudan bir bağlantı vardır: Darbeler, iktisadi gelişmeyi hep olumsuz yönde etkilemiştir.
Öte yandan milli gelirin düşük, adil paylaşımın ise bozuk olduğu ülkeler, yoğunlukla darbe girişimlerine muhatap olmaktadır. Bu yüzden acilen tüketim ekonomisinden-üretim ekonomisine geçilmeli, adil gelir dağılımı sağlanmalıdır. Türkiye’nin 81 ilinde üretim ve kalkınma seferberliği başlatılmalıdır.
9- Son olarak, en başta söylediğimiz gibi, 15 Temmuz şer girişimi Türkiye için hayırlı başlangıçların fırsatı olarak görülmelidir.
Yıldız, konuşmasının sonunda, atılacak her adımın, eğitimi; mili, ekonomisi; güçlü, ülkesi; güvenli, hukuku; adil, milleti; huzurlu ve demokratik sistemi kurulmuş “Yeniden Büyük Türkiye”nin kuruluşuna hizmet edeceğini ifade etti.