Diyarbakır’da 14 gün önce yaşanan ülke gündemine dün akşam düşen ve şiddete uğrayan genç polisler hakkında suç duyurusunda bulunarak, konuyu CİMER'e taşıdı.Gündem Ekspres / DİYARBAKIR (İGFA) - Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Kaynar Tepe Mahallesi 268. Sokak'ta GBT kontrolü sırasında Özel Harekât Polisleri tarafından darp edilen Emre Elaltunterin gözaltına alınmış ve çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanmıştı. Darp sırasında çevredeki vatandaşların telefon kamerasıyla çektiği görüntülerin ortaya çıkmasının ardından 28 Aralık gecesi serbest bırakılan Emre Elaltunterin ailesi ve kendisi tarafından konuya ilişkin polisler hakkında suç duyurusunda bulunarak, konuyu da CİMER’e taşıdı.
DİYARBAKIR VALİLİĞİNDEN AÇIKLAMA
Diyarbakır Valiliği'nden yapılan açıklamada, 14 Aralık 2022 günü saat 18.00 sıralarında Bağlar ilçesindeki Narko Alan uygulama noktasında durumundan şüphelenilerek durdurulan E.E. isimli vatandaşın yapılan kaba üst aramasında: pantolonunun arka cebinde bıçak olduğu anlaşılmış, bıçağın ele geçirilmeye çalışıldığı esnada şahıs, kolluk görevlilerine saldırgan tavırlar göstererek mukavemette bulunmak suretiyle bir kolluk görevlisinin parmağının kesilmesine sebebiyet vermiştir. Şahsın kademeli olarak zor kullanılmak suretiyle etkisiz hale getirilmeye çalışıldığı sırada orantısız güç kullandığı belirlenen 2 personel açığa alınarak hakkında soruşturma başlatılmıştır." ifadeleri kullanıldı.
DİYARBAKIR BAROSU SORUŞTURMANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ.
Bu arada konuya ilişkin Diyarbakır Barosu tarafından yapılan açıklamada da, "Bu cesaret ve pervasızlık yıllardır süre gelen cezasızlık politikasının ürünüdür. Diyarbakır Barosu olarak yıllardır işkence ve kötü muameleyle karşı mücadele ettik etmeye de devam edeceğiz. Adli ve idari soruşturmanın takipçisi olacağız" ifadelerine yer verdi.
EMRE ELALTUNTERİN CİMER’E YAZDI
Yaşanan olayları CİMER'e yazdığı dilekçeyle anımsatan Emre Elaltunterin, darp edildiği noktada Mobese ve vatandaş video kaydının da mevcut olduğunu belirterek, şunları kaydett:
"GBT sorgu sırasında 'BİZ DEVLETİZ SİZ KİMSİNİZ kime güveniyorsun sorusuna benim 'Allah'a güveniyorum' cevabıma karşılık tahammülsüz polis memurları tarafından darp edildim. Kimlik kontrolüm sırasında "oğlum oğlum" söylemlerine karşılık benim de, "Annem babam belli bana öyle diyemezsiniz dememe rağmen adeta terörist muamelesi gördüm darp edilerek. Ben ülkeme askerlik vazifemi yapmış, SGK'lı olarak çalışıp hizmet eden ülkem vatandaşı iken, karakola götürülüp saatlerce bekletilip sabaha karşı nöbetçi savcıya sevk edildim. Savcılığın, avukatın 'şahitler var' ve 'olay yerinde MOBESE var' demesine rağmen dikkate alınmadan tedbirli tutuklama istemiyle Diyarbakır Kapalı Cezaevine gönderildim. 28 Aralık 2022 akşam saatlerine kadar ceza evinde tutulmam ve kendi mahallemde bu duruma maruz kalmış olmam bende psikolojik travma etkisi oluşturmuştur. Karakolda iken darp eden polis memurunun da, 'benden özür dile' demesinde hem darp edip, hem özür beklemesinde ayrıca psikolojik tahriktir. Hiçbir zaman devletimize karşı olmamışımdır. Ayrıca /hiçbir adli sicil kaydım dahil yoktur. Darp edilme anı kendi evimin önünde mahalle sakinleri tarafından da sabittir. Söz konusu polis memurları mahallede halkı kışkırtıcı tavır davranışlar sergilemekte. Halkı galeyana getirip tahrik edip, mahalle sakinlerine suçlu muamelesi yapmaları vatandaşı psikolojik olarak da tahrip etmektedir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi olarak bu durumu oluşturan mağduriyetime sebebiyet verenlerin gerekli takibini yapılmasını arz ederim".