Gemlik Türk Eğitim-Sen Başkanı Ahmet Demirhan bugün bir açıklama yayınladı. Milli Eğitim’in ve okulların durumunun eleştirildiği açıklamada eğitimin ve eğitimcilerin geldiği nokta ele alındı. Demirhan yaptığı açıklamada “Neden buraya gelindi?” diye sorarken eğitim ve eğitimciler hakkındaki sorunlara da değindi.
Yapılan açıklama ise şu şekilde:
"Gemlik Türk Eğitim-Sen olarak son dönemde, çok yakından takip ettiğimiz Milli Eğitim ve okulların geldiği aşamayı üzülerek izliyoruz.
Neden buraya gelindi?
Sendika yönetimi olarak, yönetimi üstlendiğimiz bir yıl oldu.
Göreve geldiğimiz andan itibaren Gemlik’te eğitimin iyi yönetilmesi için ilk günden itibaren iş barışı ve iç barışı sağlamak, Gemlik’e ve Gemlik Halkı’na daha güzel hizmet edebilmek için tespitlerimizi, medya dilini kullanmadan direkt ilgili kişilere açık ve samimi bir dille ilettik .
Gemlik’te eğitim yönetiminin aksayan ve aksayacak yönlerini, zihin kodlarındaki hataları ısrarla gezdik ve anlattık.
Anlaşılmayı ümit ettik.
'Yapmayın arkadaşlar! Bu tek tip, dar kadro anlayışıyla sürdürülebilir bir yapı olmaz, yürümez, gitmez' dedik.
Sorumlu bir sendikacılık anlayışıyla, çatışmacı bir dil kullanmadan, hamaset yapmadan, sayısal sendikacılık yapmadan, milli, manevi değerlere, Cumhuriyet Kazanımları’na vurgu yaparak, ilkeli, bilgili dürüst bir anlayış ile el uzattık.
Israrla eğitimin önemli bir paydası olduğumuzu, öğretmenlerimizin sendikal tercihinden dolayı dışlanmadan bir yönetim anlayışı oluşturmayı önerdik.
Sorun üreten, klasik muhalefet sendikacılığı yapmadan, gurur yapmadan herkesle görüştük.
Her ne kadar sendikaların siyasi bir eğilimi olsa da, sendikanın siyasi bir tercih olmadığını anlatmaya, ortaya koymaya çalıştık .
Biz bunu yaptıkça elimiz havada kaldı. Sendika temsilciliği olarak hiç bir eğitimcinin veya sendikanın hatası üzerinden prim yapmayı düşünmedik.
“Gördüğümüz hataları çözüm odaklı olarak suhuletle çözmek gerekir” diyerek davrandık.
Eğitim ve başarıyla gündeme gelmesi gereken, eğitim ve öğretmen, maalesef ki hamaset sendikacılığının sonucu olarak, sorunları ulu orta medya diliyle konuşulur oldu.
Derdim medyayı eleştirmek değil. Lakin siz eğitim yönetimini, eğitimin paydaşlarıyla konuşmazsanız Sonuç bu olur.
Lakin hiçbir şey için geç değil!
Devlet de kimseye mahkûm değil"
Güncelleme Tarihi: 31 Aralık 2016, 17:05