5.Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali yaklaşırken bu yazım ile hem yeni konsey yönetimine hem de festival komitesine önerilerde bulunmak, Gemlik halkına da bir çağrıda bulunmak istiyorum.

Gemlik’imiz için en önemli geçim kaynaklarından biri olan zeytincilik, yüzyıllardır bu topraklarda özenle yapılmaya devam ediyor. Özenle diyorum çünkü zeytin, oldukça zahmetli ve pahalı bir üretime sahip bir meyve. Ancak bu meyve öle bir meyve ki her derde deva nitelikte. Üreticinin sorunlarını yazmaya kalksam bu yazı çok uzar biliyorsunuz o yüzden girizgâhı fazla uzatmadan hızlıca asıl konuma dönmek istiyorum izniniz olursa.

Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın en lezzetli, en özel, en güzel zeytin GEMLİK ZEYTİNİ’dir. Aksini iddia eden var ise şimdi konuşsun, yoksa sonsuza kadar sussun. Ve bu en özel zeytini tüm dünyaya tanıtmak, marka değerini daha da arttırmak adına bu yıl 5.Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali hazırlıkları başladı. İlk toplantıda 6-7-8 Eylül tarihleri arasında yapılması planlanan festival takvimi 30 Ağustos-31 Ağustos ve 1 Eylül olarak güncellendi. Bunun da sebebi Gemlik Ticaret Borsası’nın katılması gereken bir fuar. Güncellemeden sonra da 30 Ağustos tarihi tartışılmaya başladı.

30 Ağustos Zafer Bayramı ile 5.Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali aynı tarihte olur muydu?
Olmalı mıydı?
Ya da olması doğru muydu?
Olursa ne olurdu?

Kafalarda yine soru işaretleri. Bu konuyla alakalı tüm okurlarımdan mutlaka yorum bekliyorum. Çünkü sizlerin yorumları Gemlik için çok önemli. Aklınızı karıştırmak istemem bu yorumları yaparken ama, tamamen kendi fikirlerimi söylemek istiyorum.

Bence olmamalıydı;

Çünkü 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın kendine has bir özelliği var. Özellikle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın meclis toplantısındaki 30 Ağustos çıkışından sonra. Sadece 30 Ağustos tarihinde 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlamaya odaklanmalıyız. Eskisinden daha gür ve daha kalabalık bir şekilde. Çünkü biz bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı’nın pençesinden, vicdanımızı ve düşüncemizi Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi 30 Ağustos Zaferi’ne borçluyuz. Yani 5.Uluslararası Gemlik Zeytini Festivali sonraki gün başlasa da olur.

GENÇLER GEMLİK’TE KAMP ATSIN

Tarihten çıkıp biraz gençlere gelelim. Ben Gemlik Kent Konseyi yeni yönetim kuruluna ilk toplantıda da sundum. Tekrar ediyorum. Bu festivale gençlerimizi çekmemiz şart. Gençlerimize zeytini ve zeytinyağını anlatmalıyız, tanıtmalıyız. Bu sefer kendimiz çalıp kendimiz oynamamalıyız. Gemlik halkı zeytini biliyor tanıyor zaten. Bizim bu zeytini gençlerimize tanıtmalıyız, ülkemize tanıtmalıyız. Bu yüzden benim ilk önerilerimden biri otel ve pansiyon sayısı yetersiz olan Gemlik’imizde bir kamp alanı oluşturulmalı ve bu kamp alanına Türkiye’nin bir çok yerinden gencimizi davet etmeliyiz. Ama daha önceki 81 ilden 81 genç gibi değil. O gençler nereden geldi az çok biliyoruz. Gençlerimize yer tahsis edelim. Bu alanda kamp atabilirsiniz diyelim. O alanda, sabah kahvaltısı ücretsiz olsun, kahvaltıda zeytin ve zeytinyağı olsun. Atölyeler kurulup gençlerin Gemlik’te güzel vakit geçirmelerine olanak sağlayalım. Aksi takdirde kimse beni yanlış anlamasın ama Gemlik’te gençlerin yapabileceği hiçbir şey yok.

AZ AMA ÖZ FESTİVAL PROGRAMI

Yine önceki festivallerden tecrübeli olarak, saat başına program koymak, boş program yapmak yersiz. Bu yüzden sağlam programlarla az program yapmak çok daha mantıklı. Aksi takdirde biz gazeteciler neye ne zaman yetişeceğimizi şaşırıyoruz. Böylelikle bu haberlerin büyük bir çoğunluğu özet olmuş oluyor veya atlıyoruz. Az ama öz program yine ilk tavsiyelerimden olacak.

Çoluk çocuk, genç, yaşlı herkesi kucaklayan bir festival organize etmeliyiz. Her kesimden insanı festival alanında ağırlamalı ve gerçekten herkesi mutlu etmeliyiz. “Vay be Gemlik’te böyle festival olabiliyormuş” dedirtmeliyiz.

Denizimizi kullanmalıyız, tıpkı 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda kullandığımız gibi. Eğlenceli aktivitelerle denizde eğlenceyi doruk noktalara çıkartabiliriz. Sponsor olan firmalara oyun, hobi ve atölye alanları kurdurabiliriz.

Festival komitesinin bu festivalde kadını ön plana çıkaracak olmaları, kadının zeytindeki yeri ve öneminin ön plana çıkaracak olmaları güzel ve anlamlı. Zeytin sabunu atölyesi ve kırma zeytin atölyesi gibi atölyeler güzel olacaktır. Açık hava müzesi ve Tankut Öktem heykel sergisinin alanda olacak olması sevindirici.

Birkaç gün sonra Milletvekilimiz Zafer Işık, Belediye Başkanımız Mehmet Uğur Sertaslan, ilçe başkanları, meclis üyeleri, oda başkanları ve 38 kişilik bir ekip ile Romanya’ya gideceğim. Kardeş şehir Novadari’nin festivaline katılacağız. Orada festivali gözlemleyeceğim. Döndüğümde bu yazıya devam edeceğim…

Ama şimdiden söylemek istiyorum ben Gemlikliyim diyen, Gemlik'i seviyorum diyen herkesin bu festivale sahip çıkmasını bekliyorum.