Büyükataman yaptığı açıklamada ; "Son günlerde maalesef Türk siyaseti ilkesizlerin elinde bir oyuncak hâline gelmiştir. Neyi savundukları açıkça ortada olanlar; halkı kandırmayı ve aldatmayı bir meziyet görmekte ve iftira atmaktan bir an olsun ar duymamaktadır.
Siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçecek olan “istikşafi” görüşmelerin başkahramanları, çözüm süreci meraklısı Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu birbirlerini keşfetmek için yaptıkları görüşmelerde zannımızca koalisyon kurmak yerine “Milliyetçi Hareket Partisine birlikte nasıl saldırabiliriz?” diye planlar yapmışlardır. Seçim meydanlarında boy gösteren bu iki parti siyasi ahlakın fersah fersah uzağında seçim meydanlarında ağız birliği yapmışçasına MHP’ye saldırmaktadır. Oysa seçmen bu iki partiden 32 gün boyunca ne görüştüklerini açıklamalarını beklemektedir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partimize “Her şeye hayır diyecekseniz seçimlere niye giriyorsunuz?” diye sormuş.
Meseleleri tersten okuyan, olayları ucuz ve uçuk bir değerlendirme sefaletiyle ele alan bir bakış açısı Sayın Kılıçdaroğlu’nun sözlerinde bir hayli etkili olmuştur.
İbret verici siyasi curcuna ve patavatsızlıkla partimizin durduğu yeri, aldığı pozisyonu ve izlediği politikaları eleştirmek bir defa Sayın Kılıçdaroğlu’nun sığ ve sığıntı zihniyetinin pişkinliğinden başka bir manaya gelmeyecektir.
Sayın Kılıçdaroğlu panik ve can havliyle demirlediği bölücülük limanında, çatırdayan siyasetine yeni bir cephe açmanın kaygı ve arayışına girmiştir.
PKK-HDP-AKP arasına sıkışıp kaldığından, MHP karşıtlığıyla nefes almaya ve kendisine çıkış yolu bulmaya yönelmiştir.
Elbette bu nafile bir hamle, sonu hüsran ve hezimetle bitecek temelsiz bir çırpınıştır.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden anlaşılan odur ki; CHP, AKP’ye kapılanmış, şimdiden AKP ile MHP karşıtlığında koalisyon kurmuşlardır. CHP’nin “İktidar için papaz elbisesi giyerim.” diyen zihniyetten hiçbir farkı kalmamıştır. Biri papaz elbisesi giyerken diğeri annelerinin entarileriyle polise, askere kurşun sıkan PKK’nın siyasi uzantısının eteğini giyme hevesine kapılmıştır.
CHP, MHP’nin siyasetini sorgulayacağına “Ailece HDP’ye oy verdik.” diyen dönemin Genel Başkan Yardımcısı’nı sorgulamalıdır. Bebek katilinin posteri altında yürüyüşe katılan milletvekilini ve şu anda kelle koltukta PKK ile mücadele eden polisimize ve askerimize suç duyurusunda bulunan bir diğer Genel Başkan Yardımcısını sorgulamalıdır. Seçimin hemen ardından koşa koşa Tayyip Erdoğan’ın ayağına giden Deniz Baykal’ı sorgulamalıdır. Hatta ben ne yapıyorum, benim amacım ne diyerek Kılıçdaroğlu kendini sorgulamalıdır.
Tüm bunları yok sayarak MHP’yi suçlamak ahlaksızlıktır. Kılıçdaroğlu kendisi gibi eli kanlı örgütün taşeronu HDP ile ittifak kurmadığımız için mi bizi suçlamaktadır? Yoksa AKP’nin teklif ettiği azınlık hükümetine ve seçim hükümetine destek vermediğimiz için mi? AKP’nin taşeronu olmaya bu kadar heveslilerse kendileri“evet” deselerdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Bahçeli-Davutoğlu görüşmesinde orada mıydı?
Diğer taraftan Davutoğlu, “Sayın Bahçeli bütün o süreçte her görüştüğümüzde dönüp bize sizinle ve herhangi birisiyle koalisyon kurmayız, hükümet kurmayız, erken seçim kararına destek vermeyiz, dedi. Ne dediysek hayır dedi. Bir tek ofisinde içtiğimiz çaya hayır demedi. Başka her şeye hayır dedi. Bereket ona hayır demedi de çay içebildik." diyecek kadar Türk misafirperverliğinden uzaklaşmış, ev sahibine nezaketsizlikte sınır tanımamıştır.
Sayın Davutoğlu’nun kalan son siyasi ahlakı ile cevap vermesi gereken sorular vardır.
Sayın Davutoğlu NTV’de katıldığı canlı yayında Bahçeli’nin kapıları kapattığını düşünmüyorum, tekrar görüşmek hususunda mutabık kaldık, Bahçeli ülkeyi hükümetsiz bırakmayız, dedi, dememiş miydi?
Sayın Davutoğlu, MHP’ye uzun soluklu, güçlü bir koalisyon teklif etmiş midir?
MHP’nin ülkeyi böldürtmeyelim, hırsızlık iddialarının üzerine gidelim, açılımı bitirelim, terörün kökünü kazıyalım, tek adamlığı değil TBMM’nin üstünlüğünü devam ettirelim tekliflerine ne cevap vermiştir?
Bu soruların doğru cevabı “hayır”dır ve gerçek hayırcı parti AKP’dir.
AKP, CHP, HDP ve PKK müzakere ve teslimiyet bloğunda; Cumhuriyet’i, Türk kimliğini ve Türk milletinin birliğini savunan Milliyetçi Hareket Partisi de milli blokta bulunmaktadır.
AKP’ye ve CHP’ye oy vermiş kardeşlerimize sesleniyoruz. Bunlar sizi kandırıyorlar. Gerçekleri sizden saklıyorlar. PKK’yı sözde düşman ilan ediyorlar ancak her türlü tavizi vermekten de geri durmuyorlar. Tüm seçmenlere çağrımız bu seçimde MHP çatısı altında millî ittifakı kurmak için MHP’ye omuz vermeleridir.
Son olarak AKP ve CHP Genel Başkanlarına tavsiyemiz ülkemizin birliğe ihtiyacı olan bu günlerde iftiralarla, karalama kampanyalarıyla kendi açıklarını MHP üzerinden kapatmaya kalkmamalarıdır. Halkımız kısır siyasi çekişmelere değil huzurlu bir Türkiye’ye ihtiyaç duymaktadır." ifadelerine yer verdi.
Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2015, 19:39