Atatürkçü Düşünce Derneği, 23 Nisan etkinlikleri kapsamında Yunus Emre Kültür Merkezi’nde tiyatro gösterisi düzenledi.

Ege Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenen, Can Yücel’in şiirlerinden uyarlanan “Ben hayatta en çok babamı sevdim” adlı tek kişilik oyun izleyenlerden büyük beğeni aldı.

Gösteri öncesi konuşan ADD Gemlik Şube Başkanı Muhemmet Usta, “saraylar inşa etmek bu günün Osmanlıcılarını kurtaramayacaktır” dedi.

“SARAYLAR İNŞA ETMEK SİZİ KURTARAMAZ”

Usta’nın konuşmasından satır başları şu şekilde;

“Ulusal egemenliğimizin simgesi Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun 98. yılını kutluyoruz. Buna bağlı olarak yeryüzünde çocuklara armağan edilmiş tek bayram olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımızı da coşkuyla kutluyoruz.

“Bayramı başka kutlamalarla karartma çabalarına rağmen 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın önüne Ulusal Egemenlik kavramının eklenmiş olması son derece anlamlıdır. Türk Ulusu 98 yıl önce ilk kez bir padişahın egemenliği yerine Ulusal Egemenlik kavramını getirmiştir. Ulusal egemenliğin yerine tek adam egemenliği isteyenler bu nedenle bu bayramdan hiçbir zaman hoşlanmamışlar, hoşlanmama giderek tavır almaya dönüşmüş, diğer ulusal bayramları da genişlemiştir. Yurdumuzun kurtarıcısı ve cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anısı önünde saygı duruşunda bulunmayı sap gibi dikilmek olarak niteleyemişler, her ulusal bayramda bir mazeret üretmişlerdir. Bu mazeret gün gelmiş sağlık sorunu gün gelmiş deprem gün gelmiş terör olmuştur.”

“Ulusal Egemenlik kavramına karşı olanlar Kutlu Doğum Haftası icat etmişlerdi. Fakat aynı FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde başları sıkışınca ulusal egemenliğin simgesi TBMM binasına sığınmıştır. Parti merkezlerinde Atatürk'ün dev posterini asmak zorunda kalmışlardır. Ulusal bağımsızlığımızı savunmanın tek yolunun Ulusal Egemenlik kavramının simgesi olan TBMM olduğunu kabul eder görmüşlerdir Ancak ne yazık ki darbe girişiminin üzerinden bir yıl bile geçmeden meclisi işlevsizleştirerek anayasa değişikliğini seçim hileleri ile dayatmışlardır.”

“Büyük bir askeri deha olan Mustafa Kemal Paşa Birinci Paylaşım Savaşı sonucunda işgale uğrayan yurdumuzun kurtarmanın yolunun bir ordu kurmaktan daha önce ulusal egemenliğin simgesi meclis olduğunu kabul ettirerek Anadolu'da kongreler düzenledikten sonra Ankara'ya gelmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurmuştur. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları savaşın ateşine İstanbul'daki padişahın ihanetine meclisteki sert muhalefete rağmen meclisi çalıştırmaktan asla vazgeçmemiştir ulus iradesi egemen kılınmıştır. Bu nedenle 20 Ocak 1921 tarihinde kabul edilen anayasa anayasamız Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir şiarını kabul etmiş ve bu sözü meclisin duvarına asmıştır.”

“Ulusal egemenliğin temsil makamında oturup Ulusal Egemenlik kavramını karşı olmak meclisi işlevsizleştirip yeni saraylar inşa etmek günün Osmanlı Çınarlı kurtaramadı gibi günümüzün Osmanlıcılarını da kurtaramayacaktır.”