Bursa'da Oto Galeri esnafları, 6 ay ve 6 bin kilometre sınırlaması için farklı görüşlere sahip. OTOKOP'da görüştüğümüz esnaflar, vekaletname ile araç alım satımının kaldırılması ve yetki belgesinin işleme alınması gerektiğini belirtirken al-satçılar ve büyük firmaların fiyatları baltaladığına işaret etti. Vatandaş ise fiyatlarda düşüş bekliyor. Peki 2'nci el oto fiyatları düştü mü?ERCAN ÇALIŞIR / BURSADA BUGÜN
BURSA (İGFA) - Son günlerin en çok konuşulan konusu; 2'nci el otomobil. Hükümetin, yönetmelikle satışa konu otomobiller için oto galerilere getirdiği sınırlamayı ve sektörde karşılaştıkları sorunları Bursa OTOKOP esnafından dinledik.
"VEKALET İLE OTO ALIMI KALDIRILMALI"
Yönetmeliğin, Anayasa Mahkemesinden döneceğini iddia eden Oto Galeri Esnafı Mehmet Yıldızalp, "Malum, serbest piyasa var. Böyle bir şey olamaz, anayasa mahkemesinden geri döner. Hükümet gerçekten iş yapmak, vatandaşı korumak istiyorsa yapabileceği tek bir şey var. 6 ay yönetmeliği çıktığında, 'stokçuluk var' deniyordu. Araba fabrikaları, bayiler, filo çalışanlarına vekaletle araba satıyorlar. Hiçbiri üzerine almıyorlar. Vekaleti, ortadan kaldırmaları lazım. Hem vekalet iptali küçük esnafı da korur. Vekalet benim bildiğim hapishanedekine, hastanedekine, yatalak olana, yurt dışındakine olur, o da günlük olur. Ancak, bizim 'ayakçı' diye tabir ettiğimiz takım, sülalesi geniş olanlarda bir adamda en az 50 tane vekalet var. Hem devletten vergiyi kaçırıyor, hem de namusuyla çalışan insanların ekmeğiyle oynuyorlar. Ancak, bizim oda başkanlarımız siyasi görüşlü oldukları için maalesef bunları televizyonlarda anlatamıyorlar. Devlete ve oda yöneticilerine sesleniyorum; vatandaşını seviyorsan bunları hallet, vekaleti ortadan kaldır. Hem sen kazan, hem namusuyla şerefiyle çalışan esnaf kazansın" dedi.
Vekalet olayı hallolursa stokçuluğun biteceğini savunan Yıldızalp şöyle devam etti; ancak tüm partiler için söylüyorum, hiçbirini ayırmayayım. Hepsi bir yere bağlı oldukları için olmuyor. Türkiye de çivisi çıkmış bir yere doğru gidiyor. Yönetmelik, işlerimizi etkilemez. Zaten anayasa mahkemesinden dönecektir. Şimdi siz, vatandaş olarak bir araç satın aldınız. 3 ay sonra hastalık oldu satacaksınız. Ne olacak? Nasıl beni engelleyeceksin? Onun için yanlış şeyler ve bu yanlışa da devam ediyoruz."
6 bin kilometre, 6 ay şartı getirilmesinin çok iyi olduğunu söyleyen Oto Galeri Esnafı Murat Tüker, "Benim düşüncem budur. Zaten bu işten faydalananların çoğu firma sahibi, şirket sahibidir. Sıfır araba bayileri bu arkadaşlara çalışıyor zaten. Sıradan bir vatandaş sıfır araba alabilmek için en az 3 ay sıra bekliyor. Adam bayii ile çalışıyor. 'A bayi bana 100 adet araba ayır' diyor, 'B bayii bana 200 adet araba ayır' diyor. Dışarıdan vatandaş araba alamıyor ki. Bu olay benim açımdan çok iyi oldu. Bizim tek derdimiz ayakta araba satanlardır. Vergiye tabii olmayanlardır. Az önce arkadaşında dediği gibi başkalarının üstünden araba alıyorlar. Adam farklı bir iş yapıyor. Senede 50 tane araba alıp satsa ona yeter zaten. Ben burada vergi ödüyorum. Bize yazık günah değil mi? Biz esnaflara yazık değil mi?" diye konuştu.
"YETKİ BELGESİ ÇÖP OLDU"
Yetki Belgesi ile alakalı konuşan Tüker, "Bundan 2 yıl önce biz esnaflara "Yetki Belgesi" diye bir belge aldırdılar. Yetki belgesi olmadan hiçbir şekilde araba alım satımı olmayacağını söylediler. Bizde belgeyi aldık ancak hiçbir faydası olmadı. Bu belgeye çöp diyebiliriz. Hiç sisteme geçmedi zaten. O belgeyi astık, dükkân duvarında duruyor. Keşke o belge devreye girseydi. Bizim içinde iyi olurdu. Vergiye tabii olanlar, iş yeri sahibi olanlar alabiliyor o belgeyi. Biz bunu alabilmek için yazılı ve sözlü imtihanlara girdik. Dışarıdan alıp satanlar kalksın diye aldık. Ancak maalesef onu da gündeme almadılar öyle kaldı.
Galerici araba satsın, pazarcı sebze satsın, herkes kendi işini yapın. Öğretmen, polis aklınıza hangisi geliyorsa bu işi yapıyor. Bakıyorsunuz OTOKOP'da kimse yok artık. Biz belirli bir dükkân işlettiğimiz için ona göre kâr marjı alıyoruz. Ancak dışarıdaki adam öyle değil. 100 bin liraya alıyor, 102 bin lira veren olursa satıyor. Ancak biz onu yapamıyoruz. Onu yapabilsek zaten dükkâna hiç gerek yok. Dünya bir umut dünyası, umudumuz bittiği an hayat bitmiştir. O yüzden umudumuzu hiç tüketmemek lazım. İnşallah bir düzen gelecek diye umut ediyoruz" diye belirtti.