Bursa'nın Nilüfer Belediyesi'nin düzenlediği söyleşiye konuk olan sinema eleştirmeni, gazeteci ve yazar Atilla Dorsay, sinema yazarlığı serüvenini ve yaşamındaki dönüm noktalarını dinleyiciler ile paylaştı.BURSA(İGFA)- Atilla Dorsay ve eşi Leman Dorsay, Nilüfer Belediyesi, Konak Kültürevi’nde sanatseverler ile buluştu. Leman Dorsay, Yansımalar adlı fotoğraf sergisi hakkında gözlemlerini belirtti.
Moderatörlüğün Doç. Ali Sait Liman'ın yaptığı söyleşide Atilla Dorsay,"Cumhuriyet Gazetesi’nde işe başlamak, benim için büyük bir şanstı. Orada hayatımın en güzel yıllarından bir kısmını yaşadım. Siyah beyaz filmlerin yanı sıra 1940’lı yıllarda yeni başlayan renkli sinema da beni büyüledi. İzlediğim en güzel aşk filmi Kazablanka’ydı. Sinema kadar müziği, seyahati, arkeolojiyi de seviyorum. Türkan Şoray, Yılmaz Güney üzerine biyografiler ve müzik, anılarım, gezi notlarımı yazdım. Hikaye ve şiir kitaplarım oldu. Pandemi gibi zor bir dönemde bile üç kitap yazdım. Toplam 57 kitap yazdım.1970 yılından itibaren Türk sinemasını yazdım.
1980’li yıllarda Paris’e gidemediğim için Yılmaz Güney’in Yol filmiyle Cannes Film Festivali’ne katıldığını ve Altın Palmiye ödülü aldığını da göremedim. Çünkü Yol filminin bu festivale katılacağı açıklanmamıştı. Yoksa ne olursa olsun oraya giderdim. Sonrasında Yılmaz Güney vefat etti. Onunla karşılaşamadık. Bu, benim için hayatımın en büyük trajedilerinden biridir. 1960’ların sonlarında başlayıp, 1984’te sona eren bir trajedidir benim için" dedi.
Dorsay, konuşmasının ardından kitaplarını imzaladı.