‘Öncelikle, kaçırılıp katledilen kız çocuklarına Allah’tan rahmet, ailelerine sabr-ı cemil niyaz ederim.’ Diyerek sözlerine başlayan Yıldız, açıklamanın devamında şunları söyledi.
‘Söz konusu yaşananların bir cinnet meselesinden öte daha büyük bir toplumsal sorun olduğunu bilmenizi isterim. Bu bir cinnet meselesi değil, ahlak ve vicdan meselesidir. Toplumda aile yapısı çöküyor, ahlak iflas ediyor. Maneviyatın yerini maddiyatın aldığı bir toplum olmak sorunlarımızı artırıyor. Hal böyleyken, sorunların üstüne gitmeden meseleyi kanun ve ceza bağlamında değerlendirmek konuyu hiç ama hiç anlamamak demek oluyor. Bataklığı kurutmadan sivrisineklerle mücadele edemezsiniz. Toplumsal huzuru sağlamadan ahlak ve maneviyat temelli bir eğitim sistemini kurmadan bu problemleri çözmek mümkün değildir. Gerilimden sadece siyasi menfaat bekliyorsanız ülkenin problemlerini de çözemezsiniz.’ şeklinde konuşan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü.
‘Cennet gibi bir ülkede yaşamamıza rağmen, cinnet korkusu ile yaşar hale geldi toplumumuz. Elbette bu vahşi cinayeti gerçekleştirenler en ağır şekilde cezalandırılmalı. Biz suçluların cezalandırılması konusunda alınacak her türlü kararın arkasındayız. Ancak bu ceza konusunun her gün siyasi bir polemik haline getirilmesine de karşıyız. İcraat makamında olanlar kararı alırlar, biz de o kararları isabetli bulursak arkasında dururuz. İdam konusu gibi meseleleri siyasetin malzemesi haline getirmekten iktidar ve iktidar yanlıları mutlaka kaçınmalı. Bu bile ülkeyi yoruyor. Sürekli gündemde tutmak yerine alın kararınızı yürüyün” diyerek sözlerini sonlandırdı.