Yazaki’de işten atılan Dilek Gültekin eylemine son verdi.
Yaklaşık bir aydır tek başına verdiği eylemini sonlandıran Dilek Gültekin yaptığı açıklamada, direnişin ilk gününden itibaren asla yalnızca kendisi için direnmediğini aynı zamanda Yazaki işçisi için de direndiğini vurguladığı açıklamasının tamamı aşağıdaki gibi:
Yazaki’de tacize, baskıya, sömürüye karşı çıktığım ve sendikalaşmayı savunduğum için işten atıldım. İnsana yakışır şartlarda, onurumla çalışmak ve yaşamak istedim. Kölece çalışma koşullarına hayır dedim. Bunlar işten atılmam için yeterliydi.
Ben bu haksızlığa ve keyfiyete boyun eğmedim. Değiştirmek için mücadele ettim, çalışırken başlattığım mücadeleyi işten atılınca da sürdürdüm.
Direnişinden ilk gününden itibaren asla yalnızca kendim için direnmediğimi aynı zamanda Yazaki işçisi için de direndiğimi söyledim.
Sadece kendimi düşünseydim şu an başka bir fabrikada çalışıyor olurdum. 43 gün boyunca direndim çünkü bu sorunlar her yerde yaşanıyor. Bundan kaçmak çözüm değil. Diğer bir işyerinde yine benzer şeyleri yaşayacağım. Bunun yerine mücadele etmek, bulunduğum yeri değiştirmek istedim.
Yazaki işçisi için direndim. Yazaki’de herkesi canından bezdiren kuralsız ve keyfi sömürü sistemini durdurmak için direndim. Bu direniş Yazaki işçisinin insanca çalışma ve yaşam koşullarına ulaşması için bir yol açtı. Bu yoldan yürümeye devam etmeliyiz. Şu bir gerçek ki Yazaki’de sendika sesleri hiç bu kadar güçlü çıkmadı. İnanıyorum ki başarabiliriz.
43 günlük direnişin ardından serbest bölge girişinde beklemeyi bırakıyorum. Ama mücadele devam edecek. Hiç pişman olmadım. Bu direnişten dolayı mutlu ve gururluyum.
Bu direniş şimdiden kazandı.
Çünkü ben direnişe başladığım andan itibaren artık Yazaki’de taciz son buldu. Bundan sonra yönetim bu konuda çok daha duyarlı olmak zorunda kalacaktır.
Direniş boyunca iki aylık deneme süresi dışanda hiçbir arkadaşımız işten atılmadı. Bu da direnişin kazanımlarından bir diğeri.
Diğer yandan Yazaki işçisi sendikalaşmaya hiç bukadar yakın olmadı. Arkadaşlarımız TOMİS’e üye olmaya devam ediyor.
Direniş kolay olmadı. OHAL gerekçesiyle direnişin ilk iki günü gözaltına alındım. Ama hakkını arayan bir kadın işçi olarak vazgeçmedim ve kararlılığım sayesinde patronları koruyan OHAL’e rağmen direnişimi sürdürdüm.
Farklı fabrikaların özel güvenlik şefleri tarafından tehdit edildim.
Vicdanları kasalarından ibaret olan Yazaki yönetimi tarafından taciz edildim. Hakkımda karalama kampanyası başlatıldı. Fabrika içine fotoğraflarım asıldı, gazetelere ilanlar verildi ve hedef gösterildim. Ama bunları Yazaki işçisi arkadaşlarımla ve büyük bir destekle aşmayı bildim. Bekleyişi sonlandırıyorum ama başta sendikalaşma mücadelesi olmak üzere haklı mücadelem farklı kanallardan devam edecek.
Dayanışmanın gücü bana bazı kanallar açtı ve Avrupa’da belli görüşmeler yapılacak.
Yanı sıra hukuki mücadelem de sürüyor. Beni hedef gösteren Yazaki yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundum ve sorumlular cezalandırılana kadar takipçisi olacağım.
Diğer yandan işe iade davası da açılmış durumda. Direniş boyunca çok büyük bir destek gördüm. Başta Gemlik halkı beni hiç yalnız bırakmadı. Teşekkür ediyorum. Serbest bölge çalışanlarına, serbest bölgede bulunan ve farklı sendikalara üye olan ya da sendikasız işçi kardeşlerime, tırcı abilerime teşekkür ediyorum. Hasanağa’dan, NOSAB’dan, Demirtaş’tan ziyaretime gelen işçi kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bursa halkına teşekkür ediyorum.
Kadın örgütleri sesimin duyulmasında özel bir gayret sarfetti. Onlara teşekkür ediyorum. Başta İşçi Emekçi Kadın Komisyonları olmak üzere, KESK Kadın Meclisi, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi, İlerici Kadınlar Meclisi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Gemlik Kadın Platformu’ndan arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Beni direniş alanında bir gün bile yalnız bırakmayan, sesime ses olan Metal İşçileri Birliği’ne teşekkür ediyorum. Sendikam TOMİS’e teşekkür ediyorum. Direnişe sıklıkla yer veren Gemlik ve Bursa yerel basınına, yanı sıra direnişin sesini sayfalarına ve ekranlara taşıyan emekten yana olan basın kuruluşlarına teşekkür ederim. Direnişe destek Bursa ile sınırlı kalmadı, pek çok ilden İzmir’den, İstanbul’dan, Kocaeli’den Ankara’dan, Mersin’den, Urfa’dan başta işçi kardeşlerim olmak üzere kadınlar, gençler ve emekçiler bana destek oldular. Her birine tek tek teşekkür ediyorum.
Bu kadarla da kalmadı sesimi sınırları aşarak başta Almanya olmak üzere pek çok ülkede yankı buldu. Bu uluslararası dayanışmada büyük emeği olan BİR-KAR’a teşekkür ediyorum.
Yazaki’da emeğimizi çalmaya kalkanlarla hesabım bitmedi. Bu onurlu mücadeleyi Yazaki işçileriyle beraber kazanacağımıza tüm kalbimle inanıyorum.