Gemlik Belediyesi’nin 2015 yılı Kültürel Etkinlikleri Kapsamında organize ettiği etkinlikte Uludağ Üniversitesi Gemlik Yerleşkesi Öğrencileri ile bir araya gelen Eşref Kolçak, 101 yaşındaki Türk Sinemasının son 70 yılının özetini yaptı. Asım Kocabıyık Kültür Merkezinde sahne alan Eşref Kolçak, Öğrencilerin sorularını yanıtladı. Türk Sinemasının duayenlerinden Kolçak, babacan bir öğretmen gibi kimi zaman yaşadıklarına, yapımcılara, dizi sektörüne ve Türk Sinemasının geldiği noktaya kızdı, kimi zaman güldürdü, kimi zaman da hüzünlendirdi. Marangoz, Tesviyeci ve Gazete Dağıtıcılığının ardından sanat yaşamına amatör tiyatrolarda figüran rollere çıkarak adım atan Eşref Kolçak, sinemaya 1947 yılında Cahide Sonku’nun oğlunu oynadığı “Fedakâr Ana” isimli filmle başladığını söyledi. Çocukluğunun ve gençliğinin Türkiye’sinin ekonomik ve sosyal yaşamı konusunda çarpıcı açıklamalarda bulunan Eşref Kolçak, halk evlerinin önemine değinerek, “Halk evleri kapandı, temsil, tiyatro, sanat bitti. Gençler kahvehaneye, meyhaneye gitti” dedi.
1951 yılında oynadığı “Affet Beni Allah’ım” ve aynı dönemde Ayhan Işık’ın oynadığı “Kanun Benim” filmlerinin Türk Sinemasını, tiyatrodan kopardığını ifade eden Eşref Kolçak, bugüne kadar 131 sinema filminde rol aldığını kaydetti. Gemlik’te kayınvalidesinin yazlığı bulunduğunu ve arada sırada gelip gittiklerini anlatan Türk Sinemasının yaşayan ulu çınarı Eşref Kolçak, Şile’nin liman sonrası plajının talan edilmesi sonrasında Gemlik ve Kumla sahillerinin gözde olduğunu açıkladı. 32 yıldır Gemlik’te yaşadığını bildiren Kolçak, “Gemlik’i” Yaşanabilecek, 7 bin yıllık, tarih, kültür ve turizm kenti olarak ifade etti.
Sinemadan tek kazancının “Sizlerin Sevgisi” diye açıklayan Eşref Kolçak, Türk Sineması’nın 2007’deki “Güle Güle” filmi sonrasında canlandığını bildirdi. 101 yaşındaki Türk Sinemasının 71 yılında yer aldığını anımsatan duayen sanatçı Eşref Kolçak, “131 filmden sadece 3’ü bana para verdi. 128 filmden para almadım. 350 bin dolar teklif ettikleri bir ABD filmi, Urfa’da çekilecekti. En büyük teklif o filmden geldi. Tam çekimlere başlayacaktık, 11 Eylül’de Amerikan ikiz kulelerine, Wall Stret’e saldırılar yapıldı. Bu nedenle o film çekilmedi” dedi. Türk Sinemasında yaşanan nankörlükleri, seyircinin alkış ve sevgisi ile hafiflediğine dikkat çeken Eşref Kolçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Kültür Bakanlığı yetkilileri ile görüşerek, 71 yıllık sanat yaşamının telif hakkını isteyeceğini öne sürdü. Senaryoda kendini bulmadığı hiçbir filmde rol almadığını ve almayacağını söyleyen Eşref Kolçak, Ben rol yapmasını bilmem. Ben oynuyorum” diye konuştu. Her şeye rağmen pişmanlığı olmadığını da anlatan Kolçak, telif hakkı uygulamasının sanat ve sanatçı camiasının geleceği açısından da örnek olacağını sözlerine ekledi. Eşref Kolçak, kendisine ücret ödemeyen film yapımcılara hakkını helal etmeyeceğini öne sürerek, “Bu çileli yolda biz üç kişi kaldık. Ben, Fikret Hakan ve Ahmet Mekin. Bir de bayanlardan Muhterem Nur kaldı. Düşünün Hayati Hamzaoğlu’nun mezarını lütfedip Antalya Film festivali üstlendi. Eski sanatçıların birçoğunun mezarı nerede bilinmez. Kimse onları anmaz bile” dedi.
Öğrencilere yönelik, temizlik, ahlak ve sevdikleri işi yapmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Eşref Kolçak, ayakta alkışlandı. Eşref Kolçak’a çiçeğini Gemlik Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Hüseyin Turan verdi. Kolçak’ta çiçeği programın sunuculuğunu yapan Dilek Ağdemir’e takdim edince, bir kez daha alkışlandı.