Taşı ve bronzu vefaya dönüştüren, heykeltraş Prof.Tankut Öktem’in Türkiye’nin kent meydanlarında bulunan anıtlarından figürler Zeytin Dalı Meydanı’nda sergileniyor.
Gemlik Belediyesi ve Gemlik Kent Konseyi tarafından düzenlenen Kültür Sanat etkinliklerinde Aralık ayı teması ‘Heykel’ olurken, dünyaca ünlü heykeltraş Prof. Dr. Tankut Öktem’in hayatı ve eserleri halkımızla, çocuklarımızla paylaşıldı.
Bir hafta sürecek etkinliklerde Öktem’in Küçük Kumla’daki müze evinin ziyareti ile başladı. Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, Gemlik Kent Konseyi üyeleri, Tankut Öktem’in eşi Semra Öktem, kızları Pınar Öktem Doğan, Oylum Öktem İşözen, muhtarlar ve Gemliklilerin katıldığı müze ev ziyaretinde Öktem’in hayatının çeşitli dönemlerinde yaptığı eserler ziyaretçiler tarafından incelendi, misafirler anı defterini imzaladı.
Öktem’in beş farklı eseri ailesinin katkıları ile Zeytin Dalı Meydanına getirildi. Nazım Hikmet, Saz çalan efe, Maden İşçisi ve Kurtuluş Savaşından figürler meydanda yerlerini alırken, programın açılışı da burada gerçekleştirildi.
“Şehirler anıtları ile büyüktür”
Açılışta ilk olarak kürsüye gelen Tankut Öktem’in kızı Yrd. Doç. Dr. Oylum Öktem İşözen, “Babam Küçük Kumla’ya geldiğinde burası eski köşkleri, dağlarındaki zeytin ağaçlarından gelen esintinin sarmaladığı körfezin tarihi ve doğal harikasıydı. Yeşilin betona yer değiştirmesini, köşklerin bir bir yıkılmasını, doğanın yok oluşunu gördüler ama 1950’li yıllarda ilk karşılaştıkları Gemlik ve Kumla’da mücadeleden asla vazgeçmediler” dedi.
Öktem İşözen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tankut Öktem ve onun eserleri, değerli insanlarımızın, siyasetçilerin, sanatçıların burayı bilmesine neden oldu. Burada sadece bir kaç figürünü gördüğünüz dev anıtlardan efeleri, ozanlarımızı, aşıklarımızı, şairlerimizi hep burada, buradan ölümsüzlüğe taşıdı. Afyon Kocatepe’deki Atatürk’ümüzü, Seyit Onbaşı’yı, Çanakkale heykellerini, Aşık Veysel’i, madencilerimizi, Anadolu kadınını, mehmetçiklerimizi, ülkemizin simge heykelleri bu topraklarda yapıldı. Tankut Öktem yaşamdan büyük bir insandı. Kumla köylüleri, yazlığa gelen çocuklar, aileleri, Kumla’ya üniversiteden gelen öğrencileri içinde Kumla’yı unutulmaz kılmıştı. Eğer Gemlik Küçük Kumla’da insanların anıları varsa, o anıların içinde Tankut Öktem de vardır. Biz ailesi olarak büyük şehirlerde sergilerini yapıyor olsak da, Kumla’dan kopmayı hiç düşünmedik. Ürettiği her evrensel değerde Kumla’sında gerçekleştirdi. Heykelleri buradan Kore’ye, buradan Almanya’ya, buradan Amerika’ya, Makedonya’ya gittiler. Tankut Öktem Türkiye’de, heykelin kabullerinin zor anlaşıldığı bir ülke de, Cumhuriyet’in anıtlarını Edirne’den Kars’a kadar kent meydanlarımıza taşıdı. Bu topraklarda yaşamış olan Tankut Öktem gibi bir değeri 12 yıldır ailesi olarak büyük çabalarla, sergileriyle, kitaplarla kentlerimizde paylaştık. Umarım bundan sonra yerel yönetimin sevgiyle ve gerçeklikle ilke edindiğini gördüğümüz, değere verdiği vefa anlayışı ile çok daha güçlü, evrensel bir değeri buradan yürüyerek daha da güçlendireceğiz. Bu yerden, ülkemize örnek bir oluşum.”
İşözen konuşmasını Nazım Hikmeti’in heykeli önünde, onun dizeleriyle bitirdi: “Şehirler gülüm caddeleriyle değil, anıtını diktiği şairleriyle büyük oluyor”
Başkan Sertaslan: “Öktem buraya aşkla bağlıydı”
İşözen’den sonra konuşan Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ise Tankut Öktem’in, Bu bizim için Gemlik’e verilen bir lütuf olduğunu dile getirerek Öktem’in kendi tercihi ile, büyük bir aşk ve sadakatle Kumla’ya bağlı olduğunu söyledi.
Başkan Sertaslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çok büyük işler yaptı, bütün dünya bildi de bu zamana kadar bir biz bilemedik. Yaptığı işin ehemmiyetini fark edemediğimizden midir, heykel denen şeye kimilerinin eleştirel yaklaşıp karşı olduğundan mıdır, yapamadık. Böyle bir ayıp işledik. Kendisini tanıma şansım olmadı. Dinlediklerimden artık biliyorum. Gerçekleştirdiğimiz etkinlikler ile bir vefa örneği ortaya koymaya çalışıyoruz ama aynı zamanda belediye başkanı olarak gördüğünüz eski binaları dönüştürme işi de benim omuzlarımda, o binaların içinde yaşayan insanları ve yetişen nesilleri de geliştirmek görevi de bizlere ait. Kendi siyasi görüşümüzü başkalarına dayatma yerinde değiliz ama gelişimlerine katkı sağlamalıyız. İnsanların gelişimlerini sağlamak için ne yapmalıyız? Adres aramaya gerek yok, yol gösterici biri var önümüzde. Söylemiş, “sanattan mahrum kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” demiş Atatürk. Halkımızı kültürle, sanatla, sporla beslemeliyiz ki gelecek nesli doğru sonuçlar ortaya çıkaran bireyler haline getirelim ve korumakla mükellef olduğumuz cumhuriyet ilelebet payidar olsun. Tankut Öktem, tüm ömrünü milletini ve memleketini dünyaya tanıtmaya adamıştı. Kumla’yı dünyaya anlatmış. Her ay gerçekleştirdiğimiz kültür ve sanat etkinliklerimizde organizasyonları gerçekleştiren Gemlik Kent Konseyimize, ekip arkadaşlarımıza ve değerli Öktem ailesine çok teşekkür ediyorum.
Etkinlikler bir hafta sürecek
Konuşmalardan sonra Gemlik Belediyesi Sosyal Yaşam Merkezi’nde çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik heykel atölyesi düzenlendi. Katılımcılar burada uzman eğitmenler eşliğinde heykel çalışmaları gerçekleştirdi.
Programlar kapsamında, 28 Aralık Cumartesi saat 19.00’da, Asım Kocabıyık Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek “Sıradışı Bir Usta, Tankut Öktem’in Ardında 12 Yıl Söyleşisi” gerçekleşecek. Öktem’in Zeytin Dalı Meydanı’ndaki eserleri ise 29 Aralık Pazar’a sergilenmeye devam edecek.